İKİNCİ DÜNYA SAVAŞININ BİLİNMEYEN YÜZLERİ...



  İkinci Dünya Savaşı huzursuzluklarla dolu bir yüzyılın en büyük destanı olarak tarihe geçti, benzersiz büyüklükte bir olaydı ve hala hakkında yeni bilgiler ediniyoruz. Gizli silahlar, korkunç taktikler inanılmaz kahramanlıklar ve sonsuz bir utanç. Bunlar tek bir hayatın, tek bir merminin ya da bir bombanın onursuzlukla şerefi zorbalıkla özgürlüğü ayırdığı zamanlar. İkinci Dünya savaşının bilinmeyen hikayeleri...

   6 Temmuz 1945, Amerika da bir çölde bir bomba patladı, çok farklı tür de bir bomba. Atom un öfke dolu enerjisi ortaya çıkmıştı. Eğer birkaç cesur adam Almanya nın gizli atom programına karşı savaş açmasaydı o güç yanlış kişilerin ellerine düşebilirdi. İkinci Dünya savaşının doruk noktasında Alman nazi partisi hırslı ve acımasız liderlerinin önderliğinde Dünya egemenliğine doğru ilerliyordu. Adolf Hitler dünya yı fethetmek için gereken iradeye sahipti ve tek eksiği bir silah tı ve bu silahı en umulmayan yerde yapmanın yolunu bulmuştu. Norveç in karlı dağlarında bir kaç kayaklı asker ve dünyanın derin silahını hayata geçirmenin umudunu sona erdirecekti.

   9 nisan 1940, Alman savaş gemileri Oslo sularına girdi, yıldırım harekatı Norveç sularına girmişti.
Kuşatılan ulus 2 ay içinde teslim olmaya zorlanmıştı. Ülkeyi dev bir işgal ordusu istila etmişti. Naziler artık Norveç te hayatı her yönü ile kontrol ediyorlardı. Hitlerin baskısı ülkenin her köşesine yayılıyordu, uzaktaki Norveç vadisinde Almanlar özel bir ganimet ele geçirdi, Norsk hidro elektrik santrali. Dağlarla çevrili santral derin ve geçilmesi imkansız bir sarp geçidin üstüne kurulmuştu. Naziler açısından burası savaş zamanı inanılmaz üretimler için ideal bir yerdi, bombalaması zor ve savunması kolay ama Norsk, Berlinde ki generaller için bundan da fazlasıydı. Burası Dünyada 1940 ta çok nadir bulunan bir maddenin üretim tesisiydi. O madde de Loteriumoksit di. Fabrikanın kontrolünü ele geçirir geçirmez yüksek miktarda üretime başladılar.Haberler İngiltere ye ulaştığında Müttefikler yaklaşan felaketi gördüler. Bir Alman Atom bombasının en büyük hedefi olarak İngiltere ağır bir tehtid altındaydı. Savaşmaya hazır olan genç Norveçli sürgünler, İngiltere de hazırlanan savaş kamplarına gittiler.

   İngilizler direniş ateşini harlamak için özel operasyonlar adında gizli bir örgüt kurdu. Birkaç genç direniş çi Ağır su santralini yok etmek için gizlice Norveç e sızacaktı, Aralarında köylüler, şehirli çocuklar, mühendisler, öğrenciler ve askerler vardı. Hitlerin Atom bombasına karşı gizl bir savaş yürüten hücum kıtası Norveç te efsane olacaktı. 18 ekim 1942 adamlardan 4 ü vatanlarına tehlikeli gece atlayışı ile döndüler. Görevleri İngiliz patlayıcı ekibini ağır su fabrikasına götürmekti. Komandoların birinci görevi santralin doğusunda bulunan geniş bir ovada iniş bölgesi belirlemekti. Bu büyük araziyi geçen Norveçliler küçük bir kulübeye girip İngilizler le iletişime geçtiler, operasyon artık başlayabilirdi. İngilizler ilk sortide bombardıman uçakları tarafından çekilen planörler gönderdiler, bu plan için açık bir havaya ihtiyaç vardı ama Norveç üstünde bulutlar rüzgar ve kar görüş açısını neredeyse sıfır noktasına indirmişti. Aşağıdaki Norveçliler için bu uçuş tam bir faleketti. İngiliz birlikleri buluşma noktasına asla gelemediler. Uçaklar dağlara çakılmış ve sağ kalan askerler yakalanıp idam edilmişti. Müttefiklerin ağır su santraline karşı yaptıkları bu girişim açığa çıkmıştı.

   16 Şubat 1943, gecenin karanlığında paraşütle komandolar indi, Komandolar artık Hitlerin Atom bombasına saldırı yapmaya hazırlardı tabi santralin mükemmel ve ölümcül savunmasını aşabilirlerse. Komandolar ağır su santraline saldırmayı imkansız buldular, sabotajcıların santrale ulaşabilmeleri için derin ve dar bir boğazdan geçmeleri gerekiyordu, içeri giren tek yol bir asma köprüydü ve bu köprüde 24 saat Alman askerleri devriye geziyordu, doğrudan yapılacak her türlü saldırı başarısız olacaktı ama dimdik buz duvarlı boğaz korunmuyordu. İmha ekibinin görevi santralin bodrum katında bulunan ağır su tanklarına bomba yerleştirmekti. Bunu başardılar ve fitilleri ateşlediler. Geldikleri yoldan geri kaçmayı başardılar. Kararlılık ve tecrübe ile tek bir kayıp vermeden başarıya ulaşmışlardı ancak Almanlar için ağır su çok önemliydi ve santral 6 ay içinde tekrar üretime geçti. Müttefikler en kötü ihtimali düşünmek zorundaydılar. Nazi bilim adamları bombayı yapmaya artık daha da yakındılar. Santral e bir saldırı daha yapılması planlandı, bu sefer ki havadan olacaktı. Cesur bir gündüz baskınında 176 Amerikan bombardıman uçağı santralin imha edildiği müjdesini verdi. Baskın santral binalarını tahrip etti ve yakınlardaki bir sığınakta bulunan sivilleri öldürdü ama bodrum katında güvenceye alınan ağır su hiç bir zarar görmemişti. Almanlar üretimin durması ile güvenlik açısından operasyonu ana vatanlarına taşımaya karar verdiler ama böylece istemeden de olsa komandolara son bir saldırı için şans tanıdılar. Ekip üyeleri yolu dikkatlice gözlüyorlardı, ağır su vagonlara yüklenip demir yolu ile tinşo gölüne götürülecek ti. Vagonlar orada bir feribota yüklenip 2 saat sürecek bir yolculukla gölün karşı kıyısına geçirilecekti. Doğru yerleştirilmiş bir patlayıcı feribotu içindeki ağır su ile batırıp gölün derinliklerine gömebilirdi ama sivil bir feribotu batırmak korkunç bir bedel ödemek gerektiriyordu. Komşularının ve arkadaşlarının ölmesinden endişelenen Norveçliler Londra ile acil bir telgraf bağlantısına geçtiler, '' Feribot tek zayıf halka ama Norveçli sivillerin ölmesine neden olacak''. İngilizler derhal tavizsiz bir yanıt verdi  ''bu konu konuşuldu ve sonuç olarak ağır suyun yok edilmesi gerekli, iyi şanslar''...

    Almanlar feribota hiç muhafız yerleştirmemişlerdi, tren yolundayken varilleri koruyorlardı ama feribotta hiç bir güvenlik önlemi yoktu. Sakin bir pazar sabahında saat 10:00 da feribot limandan saatinde ayrıldı. 45 dakika sonra kararlaştırılan noktada büyük bir patlama geminin altını parçaladı,  taşıdığı bütün kargo ve vagonlar ve masum yolcuları suyun dibine sürükledi. Hala Tinşo gölünün dibinde yatıyor o gemi. Bir süre sonra müttefikler Nazilerin atom bombası üretmek için asla istedikleri noktaya gelemeyeceklerini öğreneceklerdi. Atom bombası yarışını Amerika kazandı. Almanların yenilgisinden birkaç ay sonra Amerikalılar ilk Atom bombasını attı amam müttefiklerin elinde atom bombası savaşı kazanmak için kullanıldı, sürdürmek için değil. Eğer bomba Hitler de olsaydı bunu Dünya yı yıkmak için kullanabilirdi.

   Amerikalılar 7 Aralık 1941 de Japonlar Dünyanın diğer ucunda Pearl Harbor ı harap ettiklerinde özgürlüğün bedelini öğrendiler. Bu ani saldırı o zamanın gizli silahlarını da içeriyordu. Hızlı, ölümcül ve artık kullanımdan kalkmış cüce deniz altılar.

 
 

Yorumlar

Popüler Yayınlar